Hüseyin Özer

Hüseyin Özer

Aynı zamanda idealist, kendini sürekli güncelleyen, geliştiren, yenilikçi bir iş adamı. Anne ve babası o henüz küçük bir çocukken ayrılan Hüseyin Özer, bir namus cinayetinin köşesinden dönerek tutunmuş hayata. Özer’in yaşamı başarı öyküleriyle dolu.
Hayat hikayesi oldukça ilginç, bir Yeşilçam filmi kadar acıklı, sıra dışı. Ancak bu acıklı öykü hazin bir sonla bitmiyor. Hikayesi Tokat’ta başlayan Özer, önce Ankara’da hayatla yüzleşiyor. Parası ve kalacak yeri olmayan Özer burada bir yandan çalışıyor, bir yandan da İngilizce öğreniyor. O yıllarda bile kendini geliştirmekten geri kalmıyor, eğitimin önemini biliyor. Kendine kitaplar alıyor; beslenmek, barınmak ne kadar önemliyse ruhunun beslenmesi için de aldığı kitaplar o kadar mühim.
Derken parasını biriktiriyor ve İngiltere’ye gitmeye karar veriyor. Ama uçakla değil. Biriktirdiği para ancak otobüs seyahatine izin veriyor. “Herkes ‘büyük adam’ olmak isterken, ben ‘iyi bir adam’ olmayı kafama koymuştum” diyor Özer, o yılları anarken. Londra’ya gider gitmez bir İngilizce kursuna yazılıyor, bir yandan da dönercide işe girip çalışmaya başlıyor. Yıllar sonra çalıştığı dükkanı satın alıyor. 30 yıl boyunca iş yapmayan o dönercinin önünde artık kuyruklar oluşmaya başlıyor. Büyükelçiler ve diğer devlet adamları rahat ve güvenli bir şekilde yemek yiyebilsinler diye dükkanın camlarını kurşun geçirmez yapıyor. Günden güne daha çok tanınıyor restoranı.

Hüseyin Özer kimdir?

Hüseyin Özer, ekonomik krizlerin yaşandığı dönemlerde sağlıklı ve ekonomik yemekler yapmak için yemeklerin fiyatını müşterilerin belirlediği cafe zincirini kurdu. Aralarında Türk İngiliz Ticaret Odası’nın da bulunduğu Londra’daki tüm sivil toplum kuruluşlarına yıllardır sponsorluk yaparak destek verdi. Daha sonra “Hüseyin Özer Eğitim Vakfı”nı kurdu. Vakıfta restoran nasıl açılır ve işletilir, nasıl dolu tutulur, giyim, kuşam, yemek yeme sanatı, müşteriyi geri getirme sanatı, insan ilişkileri, şarap içimi, şaraptan anlama, sağlıklı yaşam, diyet, kendine iyi bakma, güzel konuşma sanatı, vücut dili, organizasyon yapma, dengeli yemek yeme, hijyen kuralları gibi eğitimler veriliyor.

Başkent Londra’nın en işlek ve önemli merkezlerinde bulunan Özer ve Sofra restoranları ile dünyaya Türk yemeklerini ve Türk misafirperverliğini tanıtıyor. Restorantlarında; Özer’in, tüm dünyada satılan “Sofra Cook Book” adlı İngilizce bir yemek kitabı bulunuyor. Kitap, modern Türk ve Orta Doğu meze ve yemek tariflerini içeriyor.