© Körfez'de Manşet 2019

Çanakkale'deki 'Çakmak Hattı' koruganları 2. Dünya Savaşı'ndan izler taşıyor

 ÇANAKKALE'de Tarihi Gelibolu Yarımadası'ndaki 'Çakmak' savunma hattı, 2. Dünya Savaşı'ndan izler taşıyor. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Atatürk ve Çanakkale Savaşlarını Araştırma Merkezi (AÇASAM) Müdürü Doç. Dr. Barış Borlat, "2. Dünya Savaşı sürecinde Türkiye'nin bu koruganlarla, olası sahilden bir çıkarmaya karşı savunma önlemi aldığını söyleyebiliriz" dedi.
Çanakkale'de 2. Dünya Savaşı sırasında olası Alman saldırısına karşı yapılan 'Çakmak Hattı' koruganlarının 200'den fazlası günümüze kadar ulaşmayı başardı. ÇOMÜ AÇASAM Müdürü Doç. Dr. Barış Borlat, koruganların olası sahil çıkarmasına karşı savunma ve geri çekilmeyi kolaylaştırmak için yapıldığın vurguladı. Türkiye Cumhuriyeti'nin 2. Dünya Savaşı sırasında İstanbul ve boğazlar bölgesinin savunulması amacıyla Trakya, Büyükçekmece, Çatalca bölgesinde bir savunma hattı oluşturduğunu söyleyen Doç. Dr. Barış Borlat, "Dönemin Genelkurmay Başkanı Fevzi Çakmak'tan hareketle bir hat oluşturulmaya başlanıyor. Dönemin içerisindeki isimlendirmede ise bunları biz Genelkurmay Başkanı Fevzi Çakmak'tan kaynaklı olarak 'Çakmak Hattı' ismiyle adlandırıldığını göreceğiz. Burada özellikle İstanbul'un korunması için yapılan Çatalca hattında neredeyse 10 binden fazla korugan bulunuyor" ifadelerini kullandı.
'SAVUNMA ÖNLEMİ ALINMASI DÜŞÜNÜLÜYOR'
Kritik bölgelerdeki sahil kesimlerine korugan inşa edildiğine dikkati çeken Doç. Dr. Barış Borlat, "Ancak sadece İstanbul değil, olası bir denizden çıkarmanın yapılması ihtimaline karşı kritik bölgelerdeki sahil kesimlerine bu koruganlardan inşa edildi. Farklı tipte ve özellikle de yapılar. Bunlarda herhangi bir temel bulunmamakta. Bir kalıp şeklinde bulunmuş olduğu yere inşa ediliyorlar. İçerisinde özellikle teçhizat bakımından makineli tüfeklerin yerleştirilebildiği, belli ebatlarda olanlara topların rahatlıkla sığdığını söyleyebiliriz. Buradaki amaç olası bir Almanya saldırısı karşısında, Trakya bölgesinden bir giriş olduğunda özellikle bunlarla tanklara ve hava saldırılarına karşı bir savunma önlemi alınması düşünülüyor" dedi.
'TÜRKİYE OLASI SAHİLDEN BİR ÇIKARMAYA KARŞI SAVUNMA ÖNLEMİ ALMIŞ'
Korgunların savunmaya zaman kandırarak geri çekilmeyi kolaylaştırmak için yapıldığını söyleyen Doç. Dr. Borlat, "Koruganların içerisine bakıldığında içerisinde yaşam mahallelerinin bulunduğunu, özellikle makineli tüfek için bir alan yaratıldığını, bazılarının içerisinde top için bölümlerinin olduğunu göreceğiz. Bununla birlikte neredeyse birçoğunun içerisinde tuvaletlerin bulunduğunu, bazılarında ise mutfak gibi alanların yaratılmış olduğunu da söyleyebiliriz. Sadece bununla kalmamış, korugan içerisinde olası zehirli gaz saldırısı karşısında bunlardan korunmak ya da içerisinde bulunan top ve makineli tüfekten çıkan gazların içeride yaratacağı olası bir tehlikeye karşı hava sirkülasyonu amacıyla büyük koruganlarda elektrikli hava sistemleri, bunlar yok ise elle çalışan kurgu içerisinde bir hava sirkülasyon sisteminin bulunmuş olduğunu göreceğiz. Böylece 2. Dünya Savaşı sürecinde Türkiye bu koruganlarla olası sahilden bir çıkarmaya karşı savunma önlemi almış olduğunu söyleyebiliriz. Ancak Türkiye 2. Dünya Savaşı'na fiili olarak yer almadığı için de bu koruganların kullanılmadığını, yani bir savaş esnasında ne tip bir sonuç yaratabileceğini test edebildiğimiz savunma yapıları olmadığını söyleyebiliriz" diye konuştu.
'KORUGANLAR KÜLTÜREL MİRAS'
Doç. Dr. Barış Borlat, sözlerini şöyle tamamladı:
"Koruganlar 2. Dünya Savaşı'ndan kalan yapılar, tarihsel izler taşıyan ve kültürel bir miras. Örnek olarak içlerinden 1-2 tanesi seçilmek suretiyle turizme açılabilir. Gelen ziyaretçilere 2. Dünya Savaşı konseptinde bir askeri tarih turizmi anlamında bir alan yaratılabilir. Çünkü özellikle ülkemizde askeri tarih bağlamında çok zengin bir miras söz konusu. Bu mirasın bir parçası da koruganlar. En azından ziyaretçilerin yoğun olarak geldiği alanlardaki koruganların içerisini açmak suretiyle, 2. Dünya Savaşı sırasında ne şekilde kullanıldığını da canlandırarak, 2. Dünya Savaşı'na da ışık tutulabileceğini söyleyebiliriz." 

İlginizi Çekebilir

Nice sağlıklı ve mutlu yıllar diliyoruz!

AK Parti Edremit İlçe Başkanı Rıfat Ertaş’ın doğum günü, partililerin katılımıyla coşku içinde kutlandı. Kutlamaya, AK Parti Balıkesir İl Başkanı Mehmet Aydemir, İl Kadın Kolları Başkanı Münevver Gözhan ve İlçe Kadın Kolları Başkanı Kadriye Özdemir de katıldı.

Haziran 2025 itibarıyla İndigo Kitap etiketiyle raflarda yerini aldı

Sibel Atam’ın 10-14 yaş grubundaki çocukları hedefleyerek kaleme aldığı ZAMAN GEZGİNİ EGE adlı serinin ilk kitabı ŞİMŞEĞİN İZİNDE Haziran 2025 itibarıyla İndigo Kitap etiketiyle raflarda yerini aldı.

MESLEKİ BAŞARI

Edremit Fernur Sözen Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nden iki öğrenci, Erasmus+ kapsamında Belçika'da 90 günlük hasta ve yaşlı bakımı stajlarını başarıyla tamamladı.

YÜCEL YILMAZ’DAN AÇIKLAMA

Önceki Dönem Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz kamuoyunu meşgul eden sayıştay-zimmet iddialarıyla ilgili bir açıklama yaptı.

RIFAT ERTAŞ’TAN CHP’YE SERT YANIT: “MİLLETİN SESİYLE SİYASET YAPIYORUZ, GÖLGELERLE DEĞİL”

Son günlerde Edremit Belediyesi Yapı Kontrol Müdürlüğü’nde yaşanan gelişmelere ilişkin yaptığı açıklamaya gelen tepkilere yanıt veren AK Parti Edremit İlçe Başkanı Rıfat Ertaş, CHP Edremit İlçe Başkanı Emin Yalçıntaş’a sert ifadelerle yüklendi.

AYDEMİR'İN BAKAN OLACAĞI İDDİALARI ANKARA KULİSLERİNİ HAREKETLENDİRDİ

Ankara siyaset kulislerinde son günlerde en çok konuşulan isimlerden biri, görevini en iyi yapan ve çalışkan AK Parti Balıkesir İl Başkanı Mehmet Aydemir oldu. Kulislerde Aydemir’in önümüzdeki kabine revizyonunda bakan olarak atanacağı yönündeki iddialar, siyasi çevrelerde büyük yankı uyandırdı.

TÜM HABERLER