Akne değil maskne

Dermatoloji Uzmanı Dr. Tuğçe Özkapu, maske ile cilt arasındaki sürtünme, ısı ve nem nedeniyle gözeneklerin tıkanarak, bakterilerde artış meydana geldiğini ifade ederek, “Maskne tedavisi bildiğimiz akne tedavisinden daha farklı ve zor. Bu nedenle tedavi etmekten çok oluşumunu önlemeye yönelik çalışmalıyız” dedi.
Korona virüsüne karşı yeni normal yaşantıda, Covid-19’dan korunmak ve çevremizdeki insanları da korumak amacıyla maske takmak mecburi hale geldi. Gün boyu maske ile kapatılan cilt ise maskeye tepki vermeye başladı. Amerikan Dermatoloji Akademisi Dergisi'nde yayınlanan bir araştırma, Çin Hubei'deki sağlık çalışanlarının en az yüzde 83'ünün cilt problemleri yaşadığını, sağlık çalışanları dışındaki kişilerde de akne problemlerinde yüksek oranda artış olduğunu ortaya koydu. Bunun sebebi de, maske nedeniyle tıkanan cilt gözenekleri ve yağ bezi kanalları, gün sonunda temizlenmediği takdirde iltihaplı sivilcelere dönüşüyor.

Maskne tedavisi nasıl olmalı?
Maskne tedavisinin bildiğimiz akne tedavisinden daha farklı ve zor olduğunu vurgulayan Medicana International İzmir Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Tuğçe Özkapu, “Klasik akne tedavisinde tavsiye edilen temizleyici ve kremler genellikle cildin fazla yağını alan, cildi kurutan ürünlerdir. Oysa ki maske tedavisinde cildin kuru olması istenilmez. Cilt kuruluğu masknenin oluşumunu sağlayan faktörlerden biridir” dedi.
Kozmetik sektörünün maske kullanımının yaygınlaşması ile birlikte kalıcı makyaj ürünleri üretmeye başladığını belirten Uzm. Dr. Özkapu, “Burada maskne oluşumunun engellenmesi için önemli olan mümkün olduğunca az miktarda makyaj yapmak. Gün içerisinde maske taktığımız için maskenin altında kalan bölgelere makyaj yapmamak, maske altına bariyer koruyucu yağsız jel kıvamda nemlendiriciler uygulamak daha doğru olacaktır. Tedavi sürecinde cilt tipinize uygun olarak bir hekim görüşü alınarak uygun bir tedavi planı çıkarılması en doğrusu olacaktır” şeklinde konuştu.

Peki maskne oluşumu nasıl engellenir?
Maskne tedavisinin daha zor olduğunu, bu nedenle yapılması gereken en önemli şeyin hastalığı tedavi etmekten daha çok hastalığı alınacak önlemlerle önlemeye çalışmak olduğunu ifade eden Uzm. Dr. Tuğçe Özkapu, şöyle devam etti:
“Kullanılan maskenin çok sert olmamasını dikkat edin. Maskeniz ne kadar sert olursa cildiniz sürtünmeye bağlı olarak o kadar hasar alacaktır. Pamuklu, yıkanabilir doğal kumaşlı, cildinizi fazla sıkmayan, tam kavrayan bir maske tercihi yapmalısınız. Maskenizi doğru ısıda mümkünse doğal bir deterjan kullanarak yıkamalısınız. Gün içerisinde kirlenme ve nemlenmeye bağlı oluşabilecek sorunları engellemek için yanınızda temiz yedek maskeler bulundurmalı ve ihtiyaç halinde maskenizi değiştirmelisiniz. Cildinizi sabah akşam fazla kurutmayan bir temizleyici ile yıkayarak temizlemelisiniz. Olabildiğince az makyaj yapmalısınız. Maskne tedavisinde tavsiye edilen farklı içerikler olmasına rağmen cildiniz için en uygun ürünü bir uzmana danışarak bulabilirsiniz. Cilt kuruluğunda beslenmenin ve yeterli su tüketiminin önemi de çok fazla olduğundan temizlik, nemlendirme ve korumanın yanı sıra bol su tüketimi ve omega-3 içeren besinler, zeytinyağı, havuç, avokadove koyu yeşil yapraklı sebzeleri tüketmek de cildinizi korumak için yardımcı olacaktı.”